Daha Hızlı Manevi Gelişim İçin Günlük Manevi Uygulamanın Sekiz Aşamalı Yolu

Kısa Özet : 

Manevi uygulama yolunun sekiz aşaması, günümüz koşullarına en uygun yoldur. Bu yolu uygulayarak daha hızlı manevi ilerleme kaydedebilir ve manevi hedeflerinize ulaşabilirsiniz.

1. Daha hızlı manevi gelişim için manevi uygulama

Eğer manevi olarak gelişmek ve her günü anlamlı kılmak istiyorsanız, bu yazı tam size göre.

Öncelikle, günümüz dünyasında manevi gelişime geçici bir ilgi duymaktan fazlasına sahip olmanın gerçekten bir nimet olduğunu söylemek gerekir. Bunun nedeni, günümüz dünyasında çoğu insan için maddi yaşam hedeflerinin genellikle herhangi bir manevi hedeften öncelikli olmasıdır. İnsanlar paradoksal olarak mutluluğu maddi dünyada ararken, gerçekte kalıcı mutluluğun ancak dünyevi görevlerini yerine getirirken bile manevi olarak büyüyenler tarafından tecrübe edilebileceği bir gerçektir.

Ancak, manevi olarak büyümek, hele de hızlı bir şekilde büyümek,söylemesi yapmaktan kolaydır.

Manevi gelişim arayışında olan bir kişinin karşılaşabileceği birçok zorluk vardır; bunlar öncelikle kişinin manevi yolculuğunda üstesinden gelebilmesi için anlaşılmalıdır. Bu yazıda, uygulandığı takdirde sizin için daha hızlı manevi ilerlemeyi sağlayacak kesin uygulamaları sizlerle paylaşacağız.

2. Günlük manevi uygulama çabalarımızda karşılaşabileceğimiz zorluklar

1. Yanlış rehberlik: Öncelikle bir bilgi çağında yaşıyoruz ve Maneviyat hakkında gereğinden fazla miktarda rehberlik mevcut. Bu aşırı bilgi bolluğu, genellikle arayışta olan bir kişinin ne yapması gerektiği ve neyi/kimi takip etmesi gerektiği konusunda kafasını karıştırır. Ne yazık ki, rehberliğin kaynağı çoğu zaman gerçek bir Aziz veya manevi rehber (yani, %70 veya daha fazla manevi seviyede olan bir kişi) değildir. Manevi yolculuklarına başlayan arayışta olan kişiler, gerçek bir manevi değeri olmayan güzel sözler ve dindar bir tavırla kolayca yanılabilir. Sonuç olarak, kişi evrensel ilkelere göre Maneviyatı uygulamazsa, manevi olarak büyümeden ve herhangi bir manevi fayda elde edemeden yıllarını boşa harcayabilir.
2. Sonraki adımım nedir?: Büyümenin gerçekleşmesi için bir sonraki adıma sahip olmanız gerekir. Ne yazık ki, birçok arayışta olan kişi, on yıllardır aynı düzeyde manevi uygulamaya devam ediyor, bu da bir ibadet yeri ziyareti, hac ziyareti vb. içerebilir. Eski bir söz vardır – “Her zaman yaptığınızı yapmaya devam ederseniz, her zaman elde ettiğinizi elde edersiniz.” Bu, tıpkı diğer alanlarda olduğu gibi Maneviyat için de geçerlidir. Aynı düzeydeki uygulamalar aynı düzeyde sonuçlar verir ve büyüme sağlamaz. Pek çok arayışta olan kişi, manevi olarak büyümek için giderek daha yüksek düzeyde manevi uygulamaya kendini adaması gerektiğini anlamıyor. ‘Manevi uygulamada sonraki adımım ne olmalı?’ – sorusunu sormuyorlar ve bu nedenle asla sonraki adımı uygulamıyorlar. Bu da durgunluğa yol açar.
3. Kendin yap Maneviyatının tehlikeleri: Problemimiz hukuki olduğunda bir avukata, sağlık sorunu olduğunda doktora, televizyon problemimiz olduğunda televizyon tamircisine gideriz ve bu böyle devam eder. Ancak, en karmaşık ve kapsamlı bilim olan Maneviyat bilimini anlamak için yön arayışına girdiğimizde, insanlar çoğu zaman yollarını bulmak için herhangi bir yardıma ihtiyaç duymadıklarını düşünürler. Dikkat edin, bu doğru uygulandığında sizi doğum-ölüm döngüsünden kurtarma potansiyeline sahip olan bir bilimdir. Kişiler manevi kitaplar okuyarak veya sevdikleri bazı uygulamaları yaparak ilerleyebileceklerini düşünürler. Bizim deneyimlerimize göre bu nadirdir. Gerçek bir manevi rehber olmadan manevi ilerleme kaydetmek son derece zordur.
4. Gaz pedalı benim elimde: Diyelim ki arayışta olan kişi, şans eseri, gerçek bir manevi rehberden doğru rehberlik alabildi ve manevi uygulamadaki bir sonraki adımının ne olduğunu anlayabildi. Arayışta olan kişinin gelişmesi yine de rehberliği gerçekten uygulama arzusuna ve manevi yolda sebat etme yeteneğine bağlı olacaktır. Maneviyatta çok sayıda başlayanın olduğu, ancak çok azının uzun vadede sürdürebildiği söylenir. Dolayısıyla finale çok az kişi kalır. Son olarak, Maneviyatın ömür boyu düzenli uygulama gerektiren bir yaşam tarzı olduğu unutulmamalıdır.Arayışta olan bir kişi birçok zorlukla karşılaşabilir. Aşağıda, arayışta olan bir kişinin manevi gelişim arayışında gözlemlediğimiz temel zorluklardan bazıları listelenmiştir.

Daha olumlu bir not olarak, hayatın birinin önüne çıkardığı sayısız engele rağmen, arayışta olan bir kişi samimi ve manevi olarak büyümek istiyorsa, Tanrı her zaman o arayışta olan kişiye yardım eder ve onu doğru yola koyar. Bu, Paratpar Guru Dr. Athavale’nin şu sözleriyle ifade edilmektedir:

3. Manevi uygulamada sekiz aşamalı yol

Paratpar Guru Dr. Athavale, yukarıdaki tüm zorluklara cevap olarak, Guru’nun Lütfu Yolu’nu (Gurukrupayoga) yarattı. Bunu, Guru’su Aziz Bhaktaraj Maharaj’ın (en yüksek seviyede bir Aziz) kutsamalarıyla yaptı. Paratpar Guru, %90 veya üzerinde manevi seviyede olan en yüksek mertebede bir Azizdir. Guru’nun Lütfu Yolu, arayışta olan kişilere şu anki zamanda daha hızlı manevi gelişim deneyimlemeleri için eşsiz bir fırsat sunmak amacıyla diğer tüm manevi uygulama yollarından en iyi uygulamaları bir araya getiren 8 manevi uygulamadan oluşur.

Guru’nun LütfuYolu’nun (Gurukrupayoga) 8 yönü şunlardır:

1. Kişilik Kusurları Giderme (KKG veya Swabhavdosh-Nirmulan) ve Erdem Aşılama
2. Egoyu Giderme (Aham-Nirmulan)
3. Tanrı’nın Adını Zikretme (Nam)
4. Manevi Duyguların Uyanışı (Bhav)
5. Mutlak Hakikatin Eşliği (Satsang)
6. Mutlak Hakikate Hizmet (Satseva)
7. Fedakârlık (Tyag)
8. Manevi Sevgi (Priti)

Parantez içinde, bu manevi uygulama yönünü ifade eden Sanskritçe kelimeyi verdik.

Bu yönleri herhangi bir sırayla uygulamaya başlayabiliriz. Son olarak, daha hızlı manevi gelişim için tüm yönlerin uygulanması gerekir, bu da arayışta olan kişiye çok yönlü manevi büyüme deneyimleme imkânı sağlar. Bu yönler aynı zamanda arayışta olan bir kişinin manevi gelişimini engelleyen tüm engelleri/zorlukları aşmasına yardımcı olur. Arayışta olan bir kişinin öncelikle hangi yönü ele alması gerektiği gerçekten onun temel yapısına bağlıdır. Kişinin çok sayıda kişilik kusuru varsa, Kişilik Kusurları Giderme (KKG) süreci iyi bir başlangıç noktasıdır. Kişi çok dindar ise, zikir iyi bir başlangıç noktası olur. Biri daha çok eylem odaklıysa, ilk adımı olarak satseva’yı (Mutlak Hakikate Hizmet) seçebilir.

4. Kişilik Kusurları Giderme Süreci ve Erdem Aşılama

Arayışta olan bir kişinin karşılaştığı zorluklar

Kişilik kusurları (veya istenmeyen özellikler) öfke, açgözlülük, tembellik, güvensizlik, duygusallık, vb. gibi varlığımızın baş belası olan özelliklerdir. Çünkü bizi daha az verimli kılmanın yanı sıra, hem bizim hem de başkalarının hayatında sürekli bir stres ve sefalete kaynak olurlar. Herkesin farklı yoğunluk derecelerinde kişilik kusurları vardır – kimisinde daha fazla, kimisinde daha az. Arayışta olan kişiler için bu tür kusurlar, manevi uygulamamızın bize verme potansiyeli olan herhangi bir mutluluk (Saadet bir yana) deneyimini elimizden alır. Ayrıca, bir duruma tepki olarak ortaya çıktıklarında, bu kişilik kusurları bizi dengesizleştirir.

Süptil boyuttaki negatif enerjilerin, birçok kişilik kusuru olan bir kişiye girmesi kolaylaşır. Bu enerjiler, kişinin sahip olabileceği tepkileri vurgular ve böylece kişiyi ve çevresini olumsuz yönde etkiler. Örneğin, öfke gibi bir kişilik kusurumuz varsa ve konuşma şeklimizle başkalarını incittiysek, günah işleriz. Manevi açıdan, manevi uygulama yoluyla üretilen enerji, günahı yok etmek için kullanılır. Sonuç olarak, manevi yolunda sebat etme yeteneğini azaltırlar. Kişinin izlediği manevi yol ne olursa olsun, eğer çok sayıda kişilik kusuru varsa, manevi ilerleme zordur, hatta imkansızdır.

Kişilik Kusurları Giderme uygulaması nasıl yardımcı olur :

Bilmediğimiz şeyleri düzeltemeyiz. Kişilik Kusurları Giderme süreci bunu düzeltmeye yardımcı olur. Paratpar Guru Dr. Athavale tarafından öncüllük edilen bu süreç, arayışta olan bir kişinin yukarıdaki zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda manevi gelişim için sağlam bir temel oluşturur. Bunu üç adımda yapar.

1. Veri toplama/Gözlem:Bu uygulamanın yaptığı ilk şey, kusurlarımızın ne olduğunu anlamak için net bir metodoloji belirlemektir. Çünkü çoğu insan, başkalarını çok eleştirirken ve yargılarken, kendi kusurlarına karşı genellikle kördür. Kişilik Kusurları Giderme süreci metodolojisi kullanılarak, yaptığımız hatalar ve bunlara yol açan koşullar hakkında veri toplanır. Kişi hakkında bu tür veriler toplamak, kişinin eksik olduğu alanlara gözlerini açar ve aynı zamanda niteliklerini ve karakter güçlerini takdir etmesini sağlar. Kısacası, süreç bize gerçek doğamızı yansıtan bir ayna tutar ve hepimize tam olarak kim olduğumuzu gösterir.
2. Analiz:Belgelenen her hata veya eksiklik, kendimizi daha iyi tanımamıza katkıda bulunur. Hatalar yapmamıza neden olan zihnimizdeki tepkilerin gerçek nedeninin ne olduğunu analiz etmemize yardımcı olur. Hatalarımız ve eksikliklerimiz hakkında netlik kazanırız. Örneğin, hangi hataların sıklıkla tekrar ettiğini veya hangi hataların yalnızca bizi değil, daha geniş bir insan grubunu etkilediğini anlarız. Bu analiz, bize kim olduğumuz ve bizi neyin tetiklediği hakkında daha net bir resim sunarak kendimiz hakkında daha gerçekçi bir görüş sağlar.
3. Otosükjesyonlar:Hatalara neden olan temel kişilik kusurunu analiz ettikten sonra, düzeltmenin yolu oldukça basittir. Otosükjesyonlar (OS) olarak bilinen bir şey kullanılarak denenmiş ve test edilmiş bir yöntemdir. Bu Otosükjesyonlar, zihni durumlara doğru bir şekilde cevap vermesi için eğiten olumlu cümlelerdir. Günde birkaç kez tekrarlanmaları gerekir. 7 adet OS tekniği vardır. Bunlar, olumlamalardan farklı olarak, bireye ve hata ile ilgili duruma göre özel olarak hazırlanır. Böylece, kusurlarımızı temizleme ve daha mutlu, daha anlamlı ve daha mutlu bir yaşam sürme sürecini başlatabiliriz – olması gerektiği şekilde.

KKG süreci ile ilgili bölüme bakarak bu süreci daha detaylı anlayabilirsiniz.

Erdem veya niteliklerin aşılanması (Henüz yayınlanmadı)

Kişilik kusurlarımızı gidermenin yanı sıra, erdem veya nitelikler geliştirmemiz de önemlidir. Çünkü bu hem kendimize hem de başkalarına fayda sağlayacaktır. Kişilik Kusurları Giderme süreci (KKG), bizi olumsuz bir zihin durumundan nötr bir duruma gelmemize yardımcı olur. Aynı zamanda sonunda günah işlememize neden olacak negatif karma üretmemizi de engeller. KKG sürecini, üzerinde çalıştığımız kişilik kusurlarının zıddı olan erdemleri aşılamakla birleştirdiğimizde, bu kişilik kusurunun üstesinden daha hızlı gelmeye yardımcı olur.

Örneğin öfkeyi ele alalım. Öfke hatalarımızı analiz edip otosükjesyonlar alarak, doğal olarak daha sakin bir duruma geleceğiz. Dolayısıyla, daha önce eşimiz tarafından azarlandığımızda öfkelendiysek, KKG süreci tepki göstermediğimiz sakin bir duruma gelmemize yardımcı olacaktır. Fakat aynı zamanda başkalarını anlama erdemini aşılamaya çalışırsak, o zaman öfkemiz daha da hızlı azalacaktır.

Erdem veya nitelik aşılamanın 3 ana aşaması vardır:

1. Üzerinde çalıştığımız kişilik kusurlarının zıddı olan erdemleri seçmek
2. Erdemi uygulama fırsatı bulabileceğimiz olayları seçmek
3. Erdem aşılama çizelgesini doldurmak

5. Egoyu Giderme Süreci

Arayışta olan bir kişinin karşılaştığı zorluklar

kişinin manevi yolculuğundaki en büyük engeldir. Çünkü manevi açıdan baktığımızda egomuz, bizi içimizdeki İlahi veya Tanrı’yı deneyimlemekten alıkoyan şeydir. Egoya sahip olmak, varlığımızın 5 duyu, zihin ve aklımızla sınırlı olduğu gibi miyop bir düşünceyle hayatımızı sürdürmek demektir. Pratik açıdan bu, – benim adım, benim bedenim, benim görünümüm, benim eğitimim, benim konumum, benim ailem, benim başarılarım vb. gibi düşüncelere sahip olmak demektir. Bu “benim” düşünceleri sanki varlığın tamamı ve sonu gibi görünür. Kişi, hayatın bu sınırlı görüşünün ötesinde düşünmez. Hepimiz kendimize ait bu aşağı benliğimizle çeşitli derecelerde özdeşleşirken, manevi gelişim ise daha yüksek benliğimiz olan Ruh ile veya her birimizde bulunan Tanrısal prensiple bağlantı kurmak, 5 duyu, zihin ve aklımızı aşarak gerçek benliğimizi keşfetmek anlamına gelir.

Ego, içimizdeki Tanrısal Prensibi deneyimlemememize engel olur. Tüm kişilik kusurları kişinin egosundan kaynaklansa da, ego daha gizli bir yapıda sahiptir. Ego sayısız şekilde kendini gösterir. Yaygın olarak bilinen ve az bilinen ego tezahürleri arasında şunlar yer alır – gurur, kendini üstün görme, aşağılık kompleksi, öğretici tavırlar, “ben haklıyım” düşüncesi, otoriter konuşma, sık sık yüksek sesle konuşma, beklenti sahibi olma, övgü arama, yapan olma hissi, dış görünüşe önem verme, bencillik, sürekli kendinden ve ailesinden bahsetme, isteklerinin öncelikli olarak yerine getirilmesi gibi durumlar.

Bunlar, bir kişinin egosunun çeşitli yönlerini anlamanıza yardımcı olması açısından önemlidir.

Kişi hangi yolu takip ederse etsin, yüksek bir egoya sahipse manevi ilerleme kaydetmesi mümkün değildir.

Bu uygulama nasıl yardımcı olur?

Manevi olarak ilerlemek için egomuzun azalması gerekir. Başka bir seçenek yoktur. Ancak egomuz o kadar derinlere kök salmıştır ki, Maneviyatı uygularken bile onu yok etmek kolay değildir. Dolayısıyla, kişi manevi uygulama yaparak egosunun otomatik olarak yok olacağını düşünmek yerine, egoyu azaltmak için bilinçli çaba göstermelidir. Egoyu azaltmak için pratik düzeyde yapılabilecek bazı çabalar şunlardır:

• Dualar:Tanrı’ya içtenlikle ve tevazuyla dua ettiğimizde, çaresizliğimizi ifade ederiz. Bu, egonun azalmasına yardımcı olur. Egoyu azaltmak için yapabileceğimiz bazı dua örnekleri şunlardır:
  • Tanrım,egomu şişiren yönlerin farkına varmamı sağla.
  • Tanrım,lütfen hayatımda egomu azaltmama yardımcı olacak olaylar yarat ve beni egomu azaltmaya yardımcı olacak kişilerin yanında olmamı sağla.
  • Tanrım,diğerlerinin beni fark ettirdiği hataları veya eksiklikleri kabul etmeme yardım et lütfen.

• Başkalarını düşünme niteliğini geliştirmekegonun azalmasına yardımcı olur. Pratik düzeyde başkalarını düşünmek için çaba göstermeliyiz. Örneğin, aile üyelerinden birinin iş yükünün arttığını gördüğümüzde, ütü yapmayı veya ihtiyaç duydukları şeylerde onlara yardım etmeyi teklif edebiliriz.
• Fiziksel işler yapmak,tencere temizlemek, evi temizlemek vb. egonun daha hızlı azalmasına yardımcı olur. Daha fazla manevi fayda elde etmek için, yapılan işin satseva (Tanrı’ya Hizmet) olarak yapılmasını dileyebiliriz.
• Evrenin ne kadar engin olduğunu ve ona kıyasla ne kadar küçük olduğumuzu düşünmekde egonun azalmasına yardımcı olur. Alternatif olarak, zamanın ne kadar geniş olduğunu ve hayatımızın ona kıyasla ne kadar kısa olduğunu düşünebiliriz. Bu tür düşünceler egonun azalmasına yardımcı olur.

• Tanrı’nın dilediği gibi olma perspektifini veya manevi duygusunu (bhav) korumak. Her şeyin Tanrı’nın dilediği gibi veya Tanrı sayesinde gerçekleştiğini düşünmek gerekir. Örneğin, dünyevi yaşamda, ‘Harvard Üniversitesi’nden mezun oldum çünkü zekiyim’ yerine ‘Tanrı bana öğretti’ gibi bir manevi duyguya sahip olmalıyız; ‘Evlendim’ yerine ‘Tanrı evliliğimi ayarladı’ gibi düşünmeliyiz.
• Şükretmek: Şükrederek, faillik duygusu (ben yaptım) Guru’ya veya Tanrı’ya teslim edilir ve bu da egonun azalmasına yardımcı olur. Daha fazla bilgi edinmek için lütfen manevi açıdan şükür nedir başlıklı yazımıza bakın.

Daha fazla bilgi için lütfen egoyu giderme bölümümüze bakın.

6. Tanrı’nın Adını Zikretme

Arayışta olan bir kişinin karşılaştığı zorluklar

Arayışta olan kişilerin en sık karşılaştığı zorluklardan biri zamandır. Arayışta olan kişilerin sık sık manevi uygulamalarını düzenli olarak yapabilecek kadar zaman bulamadıklarından bahsettiğini duyarız. Günümüz dünyasında günlük hayatın stresleri ve zorlukları göz önüne alındığında, manevi uygulama yapmak için zaman bulmak gerçekten zordur. Diyelim ki bir arayışta olan kişi meditasyon gibi manevi bir uygulama yapmak için zaman buldu; yine de bunu gün boyunca sürekli yapamaz.

Tanrı’nın Adını zikretmek nasıl yardımcı olur?

İşte bu yüzden Bilgeler, içinde bulunduğumuz çağda Tanrı’nın Adını zikretmenin en iyi manevi uygulama olduğunu tavsiye etmişlerdir. Çünkü bu uygulama gün içinde zihinde sessizce yapılabilir. Yapılması kolay olan ve zaman veya mekâna bağlı olmayan bir manevi uygulamadır. Sürekli olarak yapılabildiği için, manevi uygulamada süreklilik geliştirmeye yardımcı olur.

Üstelik, manevi olarak gelişmek için manevi enerji gerekir. Tanrı’nın Adı muazzam bir pozitif İlahi Enerjiye sahiptir. Tanrı’nın Adını zikretmek suretiyle kişi İlahi Enerjiyi özümsemiş olur. Zikir ne kadar yoğun ve odaklanmış olursa, kişi bu manevi uygulamadan o kadar fazla faydalanır. Manevi duygu ile yapıldığında faydası katlanarak artar.

Zikrin bir diğer faydası da, bilinçaltındaki kişilik kusurlarının olumsuz izlenimlerini silmeye yardımcı olmasıdır. Kişinin bilinçaltı zihni milyonlarca izlenim taşır ve psikolojik yollarla istenmeyen kişilik özelliklerini aşmak yıllar, hatta yaşamlar sürebilir. Tanrı’nın Adı zikredildiğinde bu süreç hızlanır. Çünkü düzenli zikir, bilinçaltında bir ‘adanmışlık merkezi’ oluşturur ve bu merkez, bilinçaltındaki diğer izlenimlerin üstesinden gelmeye başlar. Böylece diğer olumsuz izlenimler otomatik olarak güç kaybetmeye başlar ve kişi üzerindeki etkileri azalır.

Zikirden kazanılan manevi enerji, manevi ilerlemede yardımcı olur. SSRF, doğum dininize göre Tanrı’nın Adını zikretmeyi veya manevi gelişim için en uygun zikir olan ||Om Namo Bhagwate Vasudevaya|| (2025 yılına kadar manevi gelişim için en uygun olan zikir) tavsiye eder. Bununla birlikte ‘Shri Gurudev Datta’ zikri de tavsiye edilir. Bu zikir, tatminsiz merhum ataların ruhlarından (süptil bedenler) kaynaklanan manevi sıkıntıya karşı koruma sağlayan bir zikirdir.

Hangi Tanrı Adını zikredeceğinizi öğrenmek için ‘Manevi yolculuğunuza başlayın’ başlıklı yazımızı ziyaret edebilirsiniz. Zikir hakkında daha fazla bilgi edinmek için zikir hakkındaki bölümümüze de bakabilirsiniz.

7. Mutlak Hakikatin Eşliği (Satsang)

Arayışta olan bir kişinin karşılaştığı zorluklar

Arayışta olan bir kişinin yolculuğunda, manevi yardıma ihtiyaç duyacağı birçok zaman olacaktır. Bu durumlar şunları içerebilir:

• Maneviyat hakkında soru sormak
• Maneviyat veya manevi uygulaması hakkındaki şüphelerini gidermek
• İsteksizlik, odak kaybı, olumsuz düşünce gibi durumlarda veya engelleri nasıl aşacağını bilmediğinde destek almak
• Manevi şifa konusunda yardım almak

Diğer yol gösterici arayışta olan kişilerin ve arayışta olan arkadaşların yardımı olmadan, arayışta olan kişiler zaman zaman manevi yolculuklarında ortaya çıkabilecek engeller karşısında kendini bunalmış hissedebilir. Bu durum, manevi uygulamayı bırakmalarına ve manevi hedeflerinden vazgeçmelerine bile yol açabilir.

Satsang nasıl yardımcı olur?

Satsang kelimesi Sanskritçe bir kelimedir. ‘Sat’ Mutlak Hakikati yani Tanrı’yı, ‘sang’ ise ‘eşliğinde olmak’ anlamına gelir. Bu nedenle, Mutlak Hakikatin eşliğinde olmak anlamına gelir. Bu genellikle, maneviyatın teorik ve pratik yönlerinin tartışıldığı, yol gösterici arayışta olan kişiler ve Azizlerin eşliğinde bulunmakla gerçekleştirilir. Satsang, arayışta olan kişilerin beslenmesi ve manevi uygulamalarında onlara yardımcı olması için elverişli bir ortam sunar.

Bir satsanga katılan birçok arayışta olan kişi nedeniyle oluşan kolektif manevi enerji, kişinin manevi uygulamasına devam etmesi için ona bir itici güç sağlar. İbadet yerlerine gitmek, Azizlerin yazdığı manevi metinleri okumak, diğer arayışta olan kişilerin eşliğinde olmak (bir Aziz tarafından rehberlik edilmek) ve gerçek bir Aziz veya Guruyu ziyaret etmek, giderek artan üstün kalitede satsang örnekleridir.

Manevi uygulama türünün önemi açısından 1’den 100’e kadar bir ölçekte, Tanrı’nın Adını zikretmenin göreceli önemi %5 iken, satsangda ve Azizlerin eşliğinde bulunmanın önemi %30’dur. İleri seviyede altıncı his yoluyla yapılan manevi araştırma aracılığıyla elde edilen bu yüzdeler, satsangın önemini vurgulamaktadır.

Aşağıda, satsangda bulunmanın sayısız faydalarından bazıları verilmiştir.

• Satsangda bulunarak, kişi manevi uygulamasında ısrar etme inancı ve arzusunu kazanır. Kişinin manevi uygulamaya olan coşkusu artar.
• Satsanglarda bulunan İlahi bilinç (Chaitanya) da, arayana manevi uygulaması için manevi enerji vermeye yardımcı olur.
• Satsanga katılan arayışta olan kişiler arasında bir yakınlık duygusu gelişir ve başkalarına karşı daha fazla sevgi geliştirmek kolaylaşır.
• Satsanga katılan diğer arayışta olan kişilerin manevi uygulamada gösterdikleri çabalardan öğrenebiliriz.
• Satsanga katılırken, kişi alışkın olduğundan daha yüksek seviyede bir manevi deneyim yaşayabilir. Bu, Maneviyata olan inancını artırmaya yardımcı olur.

Günümüzde tek başına manevi uygulama yapmak çok zordur. Manevi yolculuğumuzda bizi daha ileriye götürmeye yardımcı olmak için diğer arayışta olan ve manevi olarak gelişmiş kişilerin desteğine ihtiyacımız var. Bu nedenle, SSRF ücretsiz olarak düzenlediği ve büyük önem verdiği haftalık çevrimiçi satsangları düzenli olarak yapmaktadır. Bir satsanga katılmak için tıklayın.

Manevi uygulamanın bu yönü hakkında daha fazla bilgi edinmek için satsang hakkındaki bölümümüzü de ziyaret edebilirsiniz.

8. Mutlak Hakikate Hizmet (Satseva)

Arayışta olan bir kişinin karşılaştığı zorluklar

Arayışta olan kişiler hayatlarında Maneviyatı keşfettiklerinde, boş zamanlarında Maneviyata hizmet etmek için bir şeyler yapmak için bir istek duyarlar. Bazen rehberlik eksikliği nedeniyle, Maneviyatın yayılmasına hizmet etmekle eşdeğer olmayan sosyal hizmet veya yardım çalışmaları yapmaya yönelirler. Sosyal hizmet veya yardım çalışması gibi faaliyetlerde, kişinin egosunun artma riski de vardır. Çünkü sosyal hizmet çalışanları ister istemez – ‘ne kadar çok şey yaptım’ , ‘toplum için çok iyi işler yapıyorum’ , ‘ne kadar iyi bir insanım’ gibi düşüncelere sahip olur; bu da manevi açıdan faillik duygusuna eşittir. Yoksulluk, sağlık hizmetlerinin yetersizliği gibi sosyal sorunlarla uğraşmak, duygusal yüklerini artırarak egolarını da artırabilir. Doğru bakış açısıyla yapılmazsa, yardım ettikleri kişilerle yeni bir karşılıklı verme-alma hesabı (karmic hesaplar) oluşturma riski vardır. Sosyal hizmetin manevi uygulama olarak kabul edilip edilmediği hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen ilgili yazımızı okuyun.

Satseva nasıl yardımcı olur?

Satseva, Mutlak Hakikate Hizmet anlamına gelir, yani Tanrı’nın misyonuna hizmet ederek Maneviyatı (evrensel manevi ilkelere uymak zorunda olan) yaymak demektir. Satseva ile başlamak, bize manevi olarak büyümek için birçok fırsat sunduğu için manevi uygulamamızda büyük bir sıçrama olarak kabul edilir. Manevi uygulama türünün önemi açısından 1’den 100’e kadar bir ölçekte, Tanrı’nın Adını zikretmenin göreceli önemi %5 iken, yukarıda belirtildiği gibi satsang’da ve Azizlerin eşliğinde bulunmanın önemi %30’dur. Bu diğer iki uygulamaya kıyasla, satseva’nın göreceli önemi %100’dür.

Maneviyatı yayma yolunda Tanrı’nın misyonuna katıldığımızda, O bizden memnun olur. Çünkü bencil olmadığımızı ve yalnızca kişisel manevi gelişimimizi düşünmediğimizi, aynı zamanda başkalarının da manevi olarak nasıl ilerleyebileceğini düşündüğümüzü görür. Bu, Tanrı’nın genişleme niteliğini özümsememize yardımcı olur. Bu, Tanrı’nın tüm varlıkların manevi gelişimine nasıl baktığına benzer. Dolayısıyla, Tanrı’nın bu niteliğini özümsemekle satseva daha hızlı manevi gelişime yol açar.

Tanrı’ya Hizmet veya satseva diğer tüm manevi uygulamaları içinde bütünleştirir.

• Satseva yaparken hatalarımızı takip ederiz ve diğer arayışta olan kişiler de bize geri bildirim verir; bu da manevi olarak içe dönük (antarmukh) olmamıza yardımcı olur, böylece KKG gerçekleşir.
• Daha sonra arayışta olan kişiler, Tanrı’nın hayatlarında onlar için ne kadar çok şey yaptığını deneyimledikleri için, satseva’larını şükür duygusuyla yapmaya başlarlar. Dolayısıyla satseva, manevi duyguyu uyandırır.
• Daha da önemlisi, satseva bizi, toplumu manevi olarak geliştirmeye yardımcı olma olarak bilinen samashti sadhana kavramıyla birleştirir. Günümüz çağında, samashti sadhana’nın göreceli önemi %70 iken, bireysel manevi uygulama olan vyashti sadhana’nın önemi %30’dur.
• Zamanımızı ve çabamızı Tanrı’nın misyonu için sunmakla, bedenin, zihnin ve aklın bir fedakarlığı gerçekleşir.
• Ayrıca, satseva’yı başkalarıyla birlikte yaptığımızda, onlardan öğrenme ve başkalarını düşünme pratiği yapma şansı verir, böylece Tanrı sevgisini (Priti) adım adım geliştiririz.

Paratpar Guru Dr. Athavale’nin lütfu ve rehberliği sayesinde, SSRF, arayışta olan kişilerin zamanlarına, ilgi alanlarına ve kapasitelerine göre satseva yapabilecekleri bir platform geliştirmiştir. Dünyanın farklı yerlerinden birçok arayışta olan kişi, Maneviyatı yaymak için çeşitli satseva türlerinde zamanlarını ve becerilerini sunmak üzere bu platforma katılmıştır. Satseva’lardan bazıları kitap veya makalelerin çevirisi, seminerlerin ve manevi çalıştayların düzenlenmesi ve yürütülmesine yardım, SSRF’nin sosyal medya sayfalarıyla ilgili satseva, makale ve blog yazma, SSRF web sitesinin bakım ve geliştirilmesine katılım gibi işleri kapsamaktadır. Satseva’ya başlamakla ilgilenen okuyucularımızı, Canlı Sohbet hizmetimiz aracılığıyla bizimle iletişime geçmeye davet ediyoruz.

Satseva hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen ilgili bölümümüzü ziyaret edin.

9. Manevi duygunun (bhav) uyanışı

Arayışta olan bir kişinin karşılaştığı zorluklar

Hiçbir tutku duymadan bir aktivite veya meslek yapmayı hayal edin. Tüm aktivite sıkıcı gelecek ve kişinin coşkusu eksik olacaktır. Aynı durum manevi uygulama için de geçerlidir. Çoğu zaman, arayışta olan kişiler manevi uygulamaya başladıklarında, uygulamaları mekanik bir şekilde yerine getirirler, ancak İlahi olanın hissine sahip olmayabilirler. Çünkü manevi duyguları uyandırmayı nasıl başaracaklarını bilmezler. Ancak, bhav’ı deneyimlediklerinde, hayatlarına ve manevi uygulamalarına İlahi bir tatlılık getirir.

Bhav nasıl yardımcı olur ve nasıl uyanır?

Bir söz vardır: Nerede manevi duygu (bhav) varsa, Tanrı oradadır.

Bu ifade, manevi duyguları uyandırmak için çaba göstermenin ne kadar önemli olduğuna dair bize bir fikir verir. Peki, bhav nedir? Bu olağanüstü manevi duyguyu açıklamak için kelimeler yetersiz kalır. Bhav, Tanrı ile bir olma hissidir. Peki nasıl bir duygudur?

Genellikle, hepimiz varlığımızın fazlasıyla farkındayız. Ancak, manevi duyguları uyandırmak için çaba gösterdiğimizde, Tanrı’nın varlığını deneyimleme şansı elde ederiz. İlahi ile iletişimde olduğumuzu hissettiğimiz olağanüstü bir duygudur. Bu durumda ihtiyaç, istek yoktur, sadece Saadet, sevgi, minnettarlık ve Tanrı ile bir olma hissi vardır. Çoğunlukla gözyaşı, titreme gibi bazı fiziksel tezahürlerle birlikte gelir. Manevi uygulamamızın bir parçası olarak yaptığımız her şeye anlam katar ve İlahi’nin özünü hayatımıza taşır. Tanrı’nın veya Guru’nun yanımızda yürüyerek bize eşlik ettiğini hissederiz. O anda stres kaybolur. Manevi duygu ne kadar yoğun olursa, Tanrı’ya yakınlık hissi de o kadar artar.

Bazen Tanrı’ya şükran hissettiğimizde veya Tanrı’nın bizim için ne kadar şey yaptığını hatırladığımızda manevi duygumuz kendiliğinden uyanır. Ancak, manevi duygumuzu arttırmak ve hayatımızda sürekli hale gelmesi için sürekli olarak zihin ve akıl seviyesinde çaba göstermek önemlidir.

Manevi duygumuzu arttırmak için bazı kolay adımlar aşağıda verilmiştir.

• Tüm günlük aktiviteleri, Tanrı’ya hizmet ettiğimiz duygusuyla yerine getirebiliriz. Örneğin, evi temizlerken, Tanrı’nın evini temizlediğimiz duygu ve manevi hissine sahip olabiliriz. Yemek pişirirken, Tanrı için yemek pişirdiğimiz manevi hissine sahip olabiliriz. İşyerinde görevleri yerine getirirken Tanrı’ya hizmet ettiğimiz hissine sahip olabiliriz, vb.
• Tanrı’nın yardımını hissettiğimiz ve durumun O’nun lütfu sayesinde çözüldüğü zor zamanları şükür duygusuyla hatırlayabiliriz. Manevi yolculuğumuz boyunca bize bahşettiği tüm manevi tecrübeleri de inancımızı beslemek için hatırlayabiliriz. Şükür duygusu, manevi duyguyu aşılamak için önemli bir bileşendir.

Unutulmaması gereken önemli bir nokta, sürekli olarak bhav halinde kalamayabiliriz. Ancak, ulaşmaya çalıştığımız hedefin bu olduğunu unutmayın. Sürekli bir bhav halinde olmak, ileri bir manevi seviyede mümkündür. Dolayısıyla, başlangıçta bhav’ı deneyimleyemezseniz moraliniz bozulmasın. Bhav’ı uyandırmak için sürekli çaba göstermek daha önemlidir. Ciddi çaba gösterdiğimizde, Tanrı bize bhav’ı ve İlahi varlığını deneyimleme armağanını verir. Bhav’ı deneyimlemek için yapılabilecek çabalar hakkında daha fazla bilgi için lütfen manevi duygu hakkındaki bölümümüzü ziyaret edin.

10. Fedakârlık (Tyag)

Arayışta olan bir kişinin karşılaştığı zorluklar

Birçok arayışta olan kişi, manevi uygulamalarına nasıl devam edeceklerini bilmiyor. Buna en çok katkıda bulunan faktörlerden biri, belirli bir rutine sahip konfor alanlarına alışmış olmalarıdır. Bu alanın dışına çıkmak istemezler. Dolayısıyla, manevi uygulamalarında bir sonraki adımı atmazlar.

Ayrıca, insanların çeşitli bağları vardır – bunlar fiziksel veya duygusal olabilir. Bağlandıkları şeylerin kendilerine kalıcı mutluluk getireceği yanlış düşüncesine sahiptirler. Ancak gerçeklerden daha uzak bir şey olamaz. Bildiğiniz gibi, sürekli değişen bir dünyada yaşıyoruz ve bağlı olduğumuz şeyler değiştiğinde bize büyük üzüntü verebilir. Bağlarından vazgeçmek ve konfor alanının dışına çıkmak, söylemesi kolay, yapması zor bir iştir.

Peki, bunun çözümü nedir?

Fedakârlık nasıl yardımcı olur ve nasıl yapılır:

Fedakârlık manevi uygulaması, Tanrı’ya hizmet etmek veya Maneviyatı yayma misyonunda O’na yardım etmek için kişinin bedeninden, zihninden ve mal varlığından fedakârlık yapmak için yoğun çaba göstermeyi içerir.

Ancak, ‘fedakârlık’ veya ‘uzak durma’ veya ‘şeylerden vazgeçme’ denildiğinde, bazılarımız bunun sonunda dünyevi hayatımızdan vazgeçmemiz gerekeceği anlamına geldiği gibi yanlış bir kanıya sahip olabilir. ‘Ya verirsem ve karşılığında hiçbir şey alamazsam?’ diye düşünebilir. Bu, bizi bu tür bir manevi uygulamayı benimseme konusunda korkutur ve tereddütte bırakır.

Bu uygulamanın ruhunu anlamak önemlidir. Sevgiyle yapılması gerekir, bu durumda kişi asla fedakârlık yaptığını hissetmez. Böyle bir fedakârlığı anlamamıza yardımcı olabilecek dünyevi bir örnek, ebeveynlerin çocukları için yaptığı fedakârlıktır. Çocuklarının en iyi fırsatlara sahip olmasını sağlamak için birçok zorluktan geçebilir ve fedakârlıkta bulunabilirler. Bunu sevgiyle yaptıkları için asla hissetmezler. Manevi uygulama olarak fedakârlık da buna benzer. Aradaki tek fark, burada Yaradan’ın Kendisinden aldıklarımızın bir kısmını O’na hizmet etmek için geri veriyor olmamızdır. Ancak bu çaba gerektirir ve kişi yine de konfor alanının dışına çıkma ve zihninden, bedeninden veya mal varlığından fedakârlık yapma konusunda tereddütlerle dolu olabilir.

Yani küçük fedakârlıklarla başlayabilirsiniz. Diyelim ki, bir saat boyunca Facebook gibi bir sosyal medya kanalında amaçsızca gezinmek ve gönderilerinizin kaç beğeni aldığını kontrol ettiğinizi düşünün. O halde, zihnin küçük bir fedakârlığı, o zamanı Tanrı’nın Adını konsantre olarak zikretme manevi uygulamasında geçirmek olabilir. Tanrı’ya yaklaşmayı veya O’na hizmet etmeyi seçtiğiniz her seferinde fayda sağladığınızı fark edeceksiniz – bu fiziksel veya zihinsel olarak ve her zaman manevi olarak olabilir.

Kendimizi sunduğumuzda – zihnimiz, bedenimiz veya mal varlığımız olsun – içimizde almamız için alan yaratırız. Konfor alanlarımızın dışına çıkıp Tanrı’ya doğru bir adım attığımızda, O’nun bizim için çok daha fazlasını yaptığını deneyimleyeceğiz. Bu bize, İlahi olanı deneyimlemek için dünyevi varlığımızın daha fazlasını feda etme gücü verir.

Fedakârlık yapabileceğimiz bazı yollar:

• Boş zamanımızı Tanrı’ya hizmet etmeye adamak
• Yeteneklerimizi ve becerilerimizi O’nun misyonuna hizmet etmek için sunmak
• Maneviyatı yaymaya yardımcı olmak için bağışta bulunmak
• Hiçbir şeyimiz olmasa bile, yine de fiziksel bir bedenimiz var. Bir Maneviyat çalıştayından önce temizlik işlerinde yardımcı olabiliriz.

Fedakârlıklar kişinin kapasitesine göre yapılabilir. Manevi uygulamamızın niteliği ve miktarı arttıkça, fedakârlık yapma arzumuz da otomatik olarak artar. Ancak, nihai olarak, her şeyi ve beden, zihin ve mal varlığı ile ilgili tüm bağlarımızı feda etmek zorundayız. Ancak dünyevi yaşam tarzımızı ve onunla birlikte gelen tüm bağlılıkları tamamen terk ettiğimizde Tanrı’yı tamamen deneyimleyebiliriz.

Daha fazla bilgi edinmek için lütfen fedakârlık hakkındaki bölümümüze bakın.

11. Manevi Sevgi (Priti)

Arayışta olan bir kişinin karşılaştığı zorluklar

Günümüz dünyasının acı gerçeği, çoğu insanın bencil olmasıdır. Başkalarını gerçekten düşünen ve herhangi bir çıkar gözetmeden başkalarını kendinden önce tutan insanlar nadirdir.

Öyleyse, sevgi ve başkalarını düşünme sürekliliğinin iki ucunu ele alacak olsak, bir taraf bencilliği, diğer tarafta başkalarına karşı koşulsuz sevgiyi temsil ederdi. Tanrı sevgisi, yani manevi sevgi veya Priti, başkalarına karşı koşulsuz sevginin sembolüdür. Çok yüksek manevi seviyedeki Azizler, başkalarına ve tüm yaratılışa karşı bu tür özverili sevgiyi gösterirler.

Tanrı’yı tüm insanlığa ve manevi boyuttaki tüm süptil varlıklara bu kadar cazip kılan, işte O’nun bu eşsiz niteliğidir.

Arayışta olan bir kişi Tanrı ile birleşmek istiyorsa, bu sürekliliğin neresinde olursa olsun, başkalarına karşı koşulsuz sevgi tarafına gitmek için çaba göstermelidir. Çünkü tıpkı yağ ile suyun farklı özellikleri nedeniyle birleşememeleri gibi, bencil bir insan da niteliği Priti olan Tanrı ile birleşemez. Ancak, bencil ve ben merkezci bir dünyayla çevrili iken özverili sevgi göstermek için çaba sarf etmek kolay değildir. Günümüz dünyasında kendimizi önce tutmaya şartlandırılmış durumdayız. Diğerleri bizi yumuşak başlı olarak görebilecekleri için başkalarının bizden faydalanabileceğinden korkabiliriz.

Peki, günümüz dünyasında sevgi dolu, içten bir insana nasıl dönüşebilir?

İşte bu noktada manevi sevgiyi (Priti) öğrenmenin ve uygulamanın adımı devreye giriyor.

Priti uygulaması arayışta olan bir kişiye nasıl yardımcı olur?

Tüm sınırları aşan tek şey varsa, o da sevgidir.

Manevi bilginiz olabilir, ancak sevginiz yoksa, insanlar size yakın hissetmeyecektir.

Sevgi, her canlıya, hatta cansız nesnelere karşı da tüm eylemlerimizde, konuşmamızda ve davranışlarımızda içten gelerek ortaya konmalıdır. Sahte olamaz. Tanrı tüm dünyanın Kendisine ait olduğunu düşünür, bu yüzden biz de sonunda tüm dünyanın bizim olduğumuzu düşündüğümüz bir aşamaya gelmeliyiz. Ancak o zaman Tanrı ile birleşebiliriz.

Kendimizi bir günde manevi sevgisi olan insanlara dönüştüremeyiz.

Bu nedenle, aşağıda bazı örnekleri verilen küçük günlük çabalarla başlamamız gerekiyor.

• Başkaları için bir şeyler yapmak ve daha sonra başkaları için ekstra çaba sarf etmek
• Bu adımı uygulamada önemli bir çaba, ‘benim isteğim’ yerine ‘diğerlerinin dileği’ doğrultusunda hareket etmektir
• Yumuşakça, alçakgönüllü ve sevgi dolu bir şekilde konuşmak
• KKG çabaları ile başkalarından beklentilerimizi düşürmek
• Başkalarını eleştirici ve yargılayıcı olmamak, başkalarını daha anlayışlı ve hoşgörülü olmak
• Özverili bir şekilde şeyler yapmak
• Temelde her şeyde Tanrı’yı görmeye çalışarak, aslında başkalarında Tanrı’ya hizmet ettiğiniz manevi duyguyu korumak
• Başkalarına ve içinde bulundukları durumlara karşı empati kurmak
• Başkalarını takdir etmek ve başkalarına karşı minnettar olmak
• Sadece affetmediğiniz aynı zamanda olayı da unuttuğunuz affetmeyi uygulamak
• Başkalarına Maneviyatın önemini anlamalarına yardımcı olmak ve bunu uygulamalarına yardımcı olmak

İlk başta bu, arayışta olan arkadaşlar ve sevdiklerimiz ile yapılabilir. Adım adım, bu uygulamanın alanını genişleterek arkadaşları, iş arkadaşlarının tanıdıklarını, tanımadık insanları, hayvanları, cansız nesneleri ve hatta düşmanlarımızı da kapsayabiliriz.

Bu tür çabaları günlük rutininizin bir parçası haline getirdikçe, başkalarına karşı daha cazip hale geliriz. Beklentisiz başkalarına özverili bir şekilde hizmet etmekten mutlu bir his duyarız. Bu bizi daha fazlasını yapmaya teşvik eder. İlk başta başkalarını düşünmek için daha fazla çaba sarf etmemiz gerekir, daha sonra %70’lik manevi seviyeden sonra, yani bir kimse Azizliğe ulaştığında, gerçek Priti gelişmeye başlar.

Daha fazla bilgi edinmek için Manevi sevgi (Priti) hakkındaki bölümümüzü ziyaret edin.

12. Sonuç

Maneviyat Bilimine göre, yaşamın temel amacı manevi olarak gelişmektir. Bu, tüm insan hedeflerinin ve çabaların en asil olanıdır. Maneviyatta en üst seviyeye doğru ilerlemek, bize hiçbir şeye bağlı olmayan olağanüstü bir mutluluk hali olan Saadeti deneyimleme armağanını verir. Bu durumda, kişi içinde bulunduğu durumdan bağımsız olarak Saadetlidir. İleri manevi seviyedeki insanların etkisi, çevrelerindeki her şeyi olumlu yönde etkileyecek kadar geniştir.

BM’ye göre, bir insanın ortalama yaşam süresi yaklaşık 72 yıldır. Bu bize hedefimize ulaşmak için yaklaşık 50 yetişkin yılı (kabaca 18.250 gün) verir. Bu yazıyı okurken kaç yaşında olduğunuza bağlı olarak, arayışta olan bir kişi olarak, bu manevi hedefe ulaşmak için artık sınırlı bir zaman kaldığını fark edeceksiniz. Daha ciddi bir ifadeyle, eğer belli bir manevi seviyeye ulaşamazsak, Karma Yasası (kader) gereği karma’larımızı çözmek için Dünya’da tekrar doğmamız gerekir. Kaliyug çağında Dünya’da yeniden doğmak, hayatta genellikle mutluluktan daha fazla acı içerir.

Eğer geri alamayacağımız tek bir şey varsa – ve eğer bir anda kayıp gidebilecek tek bir şey varsa o zamandır – o da zamandır. Bir gün uyanırız ve kendimizi hayatımızın kışında buluruz ve zamanın nereye gittiğini merak ederiz. Dolayısıyla, manevi olarak büyümek isteyen arayışta olan bir kişi her günü değerlendirmelidir, çünkü daha yüksek manevi seviyelere ulaşmak için manevi olarak büyümek bir ömür boyu sürebilir. Duamız, arayışta olan kişilerin bu bilgiyi kullanarak, ‘Gurunun Lütfu Yolu (Gurukrupayoga)’ olan sekiz aşamalı yolu benimsemeleri ve daha hızlı manevi ilerlemenin faydalarını elde etmeleridir.